Kurtlar Vadisi’nde kapışma
Bu yılın en çok seyredilen dizisi olan Kurtlar Vadisi tatilden önceki son bölümünde seyircisine birçok merak uyandırıcı sürprizler hazırlamıştı. Ama dizi ekibinin yaşadığı fırtına bu bölümünün yaratacağı etkinin önüne geçti.
Hürriyet Gazetesi’nin başköşesinde “Kurtlar Dergahı” spotu altında, dizinin başrol oyuncusunun zikir yaparken fotoğrafı yer aldı. Haber, dizinin senaristi Raci Şaşmaz ve ağabeyi olan başrol oyuncusu Necati Şaşmaz’ın Kadiri Tarikatı’nın başı olan Abdülkadir Şaşmaz’ın oğulları olduğunu açıklıyordu. Tarikat fotoğraflarında Şaşmaz kardeşleri Tayyip Erdoğan’ın basın danışmanı Ahmet Tezcan’la birlikte görmek de mümkündü. Dizide ilk kriz aylar önce çok hayranı olan bir karakterin diziden kesilmesiyle patlak vermişti.
Bu olayın kahramanı Oktay Kaynarca daha önce Yeditepe İstanbul gibi çok farklı bir dizide yine racon sahibi ama efendi bir mahalleliyi canlandırmıştı. İstanbullu muhalifler Kaynarca’yı henüz dizide yer almayı sürdürüyorken Irak’ın işgaline karşı bir mitingde Derya Alabora’yla birlikte kürsüde ortak bir metin seslendirirken de görmüşlerdi. Kaynarca’nın dizide Alaaddin Çakıcı’yı canlandırdığının ima edilmesi oynadığı Çakır karakterini daha popüler kılmış, hatta Çakıcı, filmde o olduğu söylenen karakterin başka adamların elini öperek onlara biat etmesine bağlı olarak, “O ben değilim, ben kimsenin elini öpmem, öpmedim” diye açıklama yapmıştı.
Kaynarca’nın diziden apar topar atılmasından sonra çıkardığı kasetinde iki Ahmed Arif şiiri var ama basında boy gösterirken kimseyle ilişkisini bozmak istemediğini o kadar belli etti ki ölmemiş olsa herhalde dizide tekrar yer alırdı. Kaynarca gidince başoyunculuğa yükseltilen Necati Şaşmaz ise çok yeteneksiz. Kurtlar Vadisinde Çatlı’yı hatırlatan fiziği yüzünden yer aldığı düşünülüyordu. Ayrıca senaristin abisiydi. Ama bu kadar kötü oynadığı halde başrolü kapması için daha güçlü bir torpili olduğu Hürriyet’in haberiyle ortaya çıktı.
Necati Şaşmaz yıllarca Amerika’da yaşadıktan sonra bu film için Türkiye’ye dönmüş. Hürriyet’in haberinden sonra basına yolladığı açıklamada “Hem seyyid hem şerif” olan bir soydan geldiğini “Ama tarikatçı olmadığını” belirtmişti. “Soy şüphesiz babadan oğla ilerler ve ben işte böyle bir soydan gelmekteyim” demişti. Ablası varsa da bilmiyoruz. Çünkü büyük oğul Necati kendi de belirttiği gibi tarikatın kaçınılmaz varisi. Açıklaması Kurtlar Vadisi senaryosu gibi bir şey açıklıyor mu gizliyor mu belli değil. Namık Kemal Zeybek’in gözetiminde gösteri yaptıkları topluluksa Takva isimli bir vakfın zikir topluluğu imiş. Peki belli ki gizli olmayan bu tarikat bağı neden şimdi gürültüyle açıklandı?
Bunun haberden iki gün önce Osman Sınav’ın diziyi küçük kardeş Raci Şaşmaz’a devrettiğini açıklamasıyla ilişkisi neydi acaba? Bunu kutsal soy ilişkilerinden çok para ilişkileriyle anlamak mümkün. Ekmek Teknesi’nin Hasan Kaçan’ı, Kurtlar Vadisi’nin iki senaryo yazarı Özdener ve Şaşmaz, dizinin yeni yapımcıları.
Gerilimin dizinin Karamehmetler’in Show TV’sinden Aydın Doğan’ın Kanal D’sine transfer edilme isteğiyle ilintisi olduğu söyleniyor. Eski yapımcı Osman Sınav gençliğinden itibaren Türk-İslamcı kültür çevrelerine yakın biri olarak tanınıyor. Yeni kurulan Kaçan ve Şaşmaz şirketiyle aynı kulvarın insanı ama piyasada daha eski.
Yeni yapımcılarla aralarındaki ayrılık belli ki tamamen “duygusal”. Öyle duygusal ki milyon dolarlar telaffuz ediliyor. Aynı günlerde Kaçan-Şaşmaz şirketinin üyelerinin, Necip Fazıl Kısakürek anmasından çıktıktan sonra, yanlarına
Kadir Çöpdemir’i de alarak Tayyip Erdoğan’la kebap yemeye gitmeleri ve Başbakan’ı basına öve öve bir hal olmaları bu yeni şirketin sağlamcılığıyla ilgili bir fikir veriyor.
Bu arada sezonun Kurtlar Vadisi’ne rakip olabilecek tek dizisi olan Alacakaranlık’ın başrol oyuncuları Uğur Yücel ve Kenan İmirzalıoğlu’nun Hollanda’da evlendikleri şeklindeki büyük dedikoduyu birkaç ay önce piyasaya sürenlerin Kurtlar Vadisi ekibi olduğu akla gelenler arasında. Kurtlar Vadisi dizisinin “Konsept Danışmanı” Soner Yalçın Aydınlıkçı olarak da olsa sol bir geçmişe sahip bir gazeteci. Bu tuhaf sıfat ona neyi danıştıklarını çok açıklamıyor. Diziyle bağının en somut ifadesi “Efendi” kitabının filmin birçok karesinde klip sponsoru ürün misali görüntüye girmesi.
Belki de Yalçın diziye devlet-mafya-sermaye ilişkisine aslında girmeden, nasıl gerçekleri açıklıyor gibi görünebiliriz diye danışmanlık yapıyor. Çünkü dizinin konsepti bu. Dizi seyircinin bildiğine bir şey eklemediği gibi “Çatlı” ve “Yeşil” gibi şaibeli katilleri gizemli yurtseverler olarak yedirmeye de çalışıyor. Bu da başka bir konsept herhalde. Bu arada diziyi sık sık izleyen bir kadın olarak etrafı haritalarla donatılmış odalarda buluşan erkeklerin yaptığı iddialı ve boş analizleri izlemeyi eğlenceli bulduğumu söylemeliyim.
Birkaç gözlemimi sizinle paylaşarak yazıyı bitirmek isterim. Dizinin aynı çeteye mensup erkekleri birbirlerine imrendirecek derecede bağlı. Öyle ki her reisin uğrunda ölümü göze alan bir de erkek kölesi var. Erkek erkeğe bağlılık o kadar çok işleniyor ki “aşk”ı andırıyor. Dizinin kadınlarıysa zaten köle ve “alınlarından öpülen” kadınlar. Vadi’de psikiyatrik sorunları olduğu gösterilen kahramanlar dışında pek cinsel hayat yaşanmıyor. Dizinin geçmiş bölümlerinde çok kısa rol alan Karagümrüklü ablanın oyunculuk ömrü kısa sürdü ama adamlarıyla birlikte cigaralık sardıkları yas sahnesi ve kuvvetli duruşuyla hâlâ hafızalarda.
Başrol oyuncusu Elif cici bir kız. Kuru gürültücü avukat rolünde olsa da bir olmasa da, yavan bir karakter. Polat’ın yavuklusu olmak dışında bir numarası yok. Ölen Çakır’ın eşi rolündeki İpek Tenolcay’sa bana yarı ev hapsinde yaşayan sadece Akmerkez’de veya yurtdışında gezebilen, ailesi kara- paralı gergin ve güzel sarışınları hatırlatıyor. Nevrotik havasıyla Vadi’nin tek gerçek kadını. Filmde Türk erkekliğinin nefret uyandırıcı özelliklerini gösteren birçok karakter var. Ama içlerinde aynı zamanda trajik ve ilginç olabilen bir taneydi. O da Kasım 2011’de hayatını kaybeden Laz Ziya rolünde oynayan, gözleri hep kanlı İstemi Betil. (HK/EKN)
- Handan Koç’un yazısı 2004’te Pazartesi dergisinde yayımlanmıştı.